Kadim, Anadolu’nun katman katman geçmişinde bir yolculuğa çıkar.
Toprağın hafızasını ararken insanın oyunlarına kapılır; körleşir, değişir, dönüşür. Beden değiştirir, cinsiyet değiştirir ama neye dönüşse içindeki ağırlık hep kalır.
Zamanla anlar ki hafıza silinmiş, medeniyetler yok olmuş, büyüler toprağın her yanını sarmıştır.
Kadim; bir ruh ve bir insan olarak bu büyülü girdabın içinde defalarca kaybolur, defalarca yeniden doğar. Her dönüşünde yine insanın hilesine çarpar.
Ta ki Nene Kaltun’la yolları kesişene dek…
Takunyalı atların yardımıyla büyü çözülür, unutulmuş medeniyetler yerin altından yeryüzüne yükselir.
Ancak bu uyanışı bile bir yunus değiştirir.
Çünkü bu topraklarda hiçbir şey olduğu gibi kalmaz.
Masalın pusuyla, mitolojinin gölgesiyle, şiirin yarasıyla, felsefenin sesiyle yazılmış bir anlatı...
Takunyalı Rahvan Atlar, kendini ararken hep insanla sınananların hikâyesi.