Rahip, rüyasındaki tanrısal sesi takip ederek cennet bahçesine girdiğinde Tanrı'nın elçileri Bilgi Ağacı'nın etrafında oturmuş
sohbet ediyorlardı. Yaşamın sırlarını anlatan elyazmasını Dünya ve Venüs madalyonlarıyla birlikte Bilgi Ağacı'ndan alıp dünyaya
getirdiği zamanda ise nefret kapıda kılıçla bekliyordu. Rahip'ten aldığı elyazmasını hazinelerinin arasına koyup üzerini sihirle
kapatan Hazinelerin Efendisi, Dünya madalyonunu kızı Arşaluys'un, Venüs madalyonunu da yeğeni Şiraluys'un boynuna taktı.
Ancak nefretin kötü soluğu Şiraluys ve Arşaluys'un ensesindeydi.
Venüs'ün ele geçirildiğini gören Arşaluys, nefretin çirkinliğinden kurtulmak için dağlara kaçtı. Madalyonun biri sevginin boynun-
dayken diğeri nefretin eline geçince, insanlık da madalyonlar gibi sevgi ve nefret arasında ikiye bölündü. O günden itibaren de aralarında ölümcül bir yarış başladı.
...
Elyazması ve saklı hazinelere "Sevgi mi ulaşacak yoksa Venüs'ü ele geçiren Nefret mi?"
Işınlanarak dünyamıza gelen uzaylı, Venüslü olduğunu ama kibir ve kıskançlık yüzünden gezegenlerini kaybettiğini anlatıyor.
Hikayesinin devamında, "Okumak bilgilenmek ise yazmak bilgiyi kanatlandırıp uçurmak, ona kendimizden bir parça ruh vermektir.
Onu içinizde saklamayın, kanatlandırıp uçurun ki hayatınız ve hayatlar güzelleşsin," diyor.
...
"Madalyonun İki Yüzü" adlı eserin "Yüzleşme" altbaşlıklı birinci kitabı, son yüz yılın gerçek yaşam hikayelerini kurguyla buluşturup yaşayan bir romandır. Önceki kuşakların kibir, kıskançlık ve nefret anlayışından sıyrılarak okuyun. Kitabı bitirip de kendinizi yeni yeni fark ederken zenginleştiğinizi de göreceksiniz.